ip-numaram.com IP adresi
   
  FEN VE TEKNOLOJi
  8.SINIF
 

8.SINIF DERS NOTLARI

KİMYASAL BAĞLAR

Aynı ya da farklı cins atomları bir arada tutan kuvvetlere kimyasal bağlar denir. Pek çok madde farklı element atomlarının birleşmesiyle meydana gelmiştir.
               Helyum, neon, argon gibi soy gazlar başka atomlarla bileşik yapmadan tek atom hâlinde bulunur.Soy gazların dışındaki diğer element atomları son yörüngelerindeki elektron sayısını soy gazlara benzetip kararlı hâle geçmek isterler.
İyonik bağ:
(+) ve (–) yüklü taneciklerin (iyonların) elektriksel çekim kuvvetinden doğan bağa iyonik bağ denir. İyonik bağ yapan atomlardan elektron veren (+) yüklü, elektron alan (–) yüklü iyon olur. Yemek tuzu, sodyum ve klor atomlarının iyonik bağ yapmasıyla oluşur. Atom numarası 11 olan sodyum (Na) atomu, atom numarası 17 olan klor (Cl) atomuna elektron vererek iyonik bağ oluşturur.
 
Kovalent Bağ
            
Bazı element atomları kararlı yapıya ulaşmak için son yörüngedeki bazı
elektronlarını ortaklaşa kullanırlar.Atomlar arasında elektronların ortaklaşa
kullanılmasıyla oluşan bağa kovalent bağ denir.
             Kovalent bağlar ametal-ametal elementler arasında oluşur.Örneğin iki
hidrojen atomu elektronlarını ortaklaşa kullanarak aralarında kovalent bağ
oluşturur. Böylece her bir hidrojen atomu helyumun kararlı yapısına ulaşır
 
Polar Kovalent Bağ
HCl, H2O, NHgibi moleküller farklı cins atomlardan oluşmuş moleküllerdir. Burada atomların çekirdekleri farklı büyüklükte olduğundan ortaklaşa kullanılan elektronlara uygulanacak çekim kuvveti de farklı olacaktır.
 
Apolar Kovalent Bağ
O2, N2, H2 molekülleri aynı cins atomlardan oluşmuş iki atomlu moleküllerdir. Bu moleküllerde ortaklaşa kullanılan elektronlar her iki atom çekirdeği tarafından eşit oranda çekilir. Çünkü çekirdek yükleri aynıdır. Bu şekilde atomlar arasında elektronların eşit oranda çekilmesiyle oluşan bağa apolar kovalent bağ denir. Apolar bağ kutupsuz bağ demektir.

ASİTLER,BAZLAR,TUZLAR

. ASİTLER, BAZLAR VE TUZLAR

Çevremizdeki pek çok maddeyi ortak kimyasal özelliklerine göre gruplandırabiliriz. Asitler, bazlar ve tuzlar bu gruplardan üçünü oluşturur.

Asitler

Asit kelimesi latincede “ekşi” anlamına gelen bir kelimedir.

Yani ekşi tat veren maddeler asit özelliğine sahiptir. Örneğin

limon, erik ve elmanın yapısında asit bulunur.

 

Sulu çözeltilerinde hidrojen (H+) iyonu bulunan maddelere asit denir

HCl                   H+ + Cl

HNO3                   H+ + NO–3

H2SO4                 2 H+ + SO4–2

Asit çözeltilerini başka sıvılardan ayırt etmek için turnusol kâğıdı kullanılır. Asitler, mavi turnusol kâğıdını kırmızıya çevirir.Bir maddeyi başa maddeden ayırt etmeye yarayan maddelere ayıraç ya da indikatör denir.

 
*Asitler suda çözündüklerinden dolayı iyonlarına ayrışırlar.İçinde iyon barındıran sıvı elektrik akımını iletir. Elektrik akımını ileten sıvılara elektrolit denir.

*Asitler metallerle tepkimeye girerek hidrojen gazı (H2) açığa çıkarırlar. Asitler metallere

aşındırıcı etki yaparlar. Bu özelliğinden dolayı asitler metal kaplar içerisinde değil, cam

ya da plâstik kaplarda saklanır.

 

 

*Asitler bazlarla tepkimeye girerek tuz ve su oluştururlar.Bu olaya nötürleşme tepkimesi denir. Nötürleşme tepkimesi ekzotermik bir olaydır.

Asit + Baz                      Tuz + Su + Isı

 

*Sulu çözeltilerinde büyük oranda iyonlarına ayrışabilen asitlere kuvvetli asit denir.

Zayıf asitlerin sadece bir kısmı suda iyonlarına ayrışır. Kuvvetli asitler çok tahriş

edici ve yakıcıdır.Tahta, kağıt, kumaş, et gibi birçok maddeyi kısa sürede parçalayabilir.

 

Günlük Yaşamda Asitler

Sirke, seyreltik bir asetik asit çözeltisidir.Araba akülerinde sülfirik asit kullanılır.

Nitrik asit, boya ve gübre yapımında kullanılır.Temizlikte kullanılan tuz ruhu seyreltik hidroklorik asit çözeltisidir.

Midemiz de seyreltik hidroklorik asit salgılayarak besinleri parçalar. Bu salgının fazlalaşması midede ülsere sebep olur.

Bazı maddelerin yapısında hidrojen bulunmadığı hâlde, hidrojen iyonu (H+) oluşumuna sebep oldukları için sulu çözeltileri asit özelliği

gösterir. CO2 ve SO2 suda asit özelliği gösteren maddelerdir.Havadaki karbon dioksit ve kükürt dioksit gazları da yağmur damlalarında

çözündüklerinde asit olarak yere düşer. Asit yağmurları bu şekilde oluşur.

Bazlar

Bazlar da, asitler gibi tehlikeli maddelerdir.Bazların genel tanımı şu şekildedir:

Sulu çözeltilerinde hidroksit (OH) iyonu bulunduran maddelere baz denir.

 

 

Bazı bazların sulu çözeltilerinde iyonlarına ayrışması yukarıdaki gibidir. Fakat amonyak (NH3) hidroksit iyonu bulundurmamasına rağmen bazik özellik gösterir. Çünkü sulu çözeltisinde OH iyonları oluşumuna sebep olur.

 

NH3 + H2O                 NH4 + OH

 

*Bazlar ele kayganlık hissi verir. Kuvvetli bazlar yakıcı ve tahriş edici özelliktedir. Bazlar acı tattadır.Fakat bazı çeşit bazlar zehirlidir. Bu yüzden tadına bakmamak gerekir.

*Bazlar da, asitler gibi turnusol kâğıdı ile ayırt edilebilir. (Turnusol maddesi likenden elde edilir.)Bazlar kırmızı turnusol kâğıdını maviye dönüştürür.

*Bundan başka bazlar fenolftalein çözeltisi yardımıyla da ayırt edilebilir. Baz içine fenolftalein çözeltisi damlatıldığında, baz pembe renk alır.Fenolftalein asit içine konulduğunda asitin rengini değiştirmez.

Bazlar da asitler gibi suda iyonlarına ayrıştıkları için elektrik akımını iletir.

NaOH ve KOH kuvvetli bazlardır. Kuvvetli bazlar metallere ve dokulara tahriş edici etki yapar.Amonyağın buharı göze, burna ve solunum yoluna zarar verir.

 

Bazların Kullanım Alanları

Sodyum hidroksit (NaOH) sabun yapımında kullanılır.Bu yüzden sabun ağzımıza ve gözümüze değdiğinde acı verir.

Diş macunu ve şampuanlarda da baz olduğu için acı tat verir.

Amonyaklı sıvı maddeler, yağ ve kireç sökücü olarak ev temizleyicilerinde kullanılır.

Yemek sodası olarak bilinen kabartma tozu, bir çeşit baz olan sodyum bikarbonat içerir.

Kireç suyu bir çeşit bazdır.

Potasyum hidroksit, KOH arap sabunu yapımında kullanılır.

Bazlar ve asitler tepkimeye girerek tuz ve su oluşturur.

Baz + Asit                      Tuz + Su

 

Asit ve Baz Derecesinin Belirlenmesi

Bir çözelti içindeki asit ya da baz miktarını belirleyen H+ ya da OHiyonu

miktarıdır.Eğer çözeltide H+ iyonu fazla ise bu asitli bir sıvıdır.Eğer OH

iyonu fazla ise bu sıvı bazdır.H+ ve OH iyonları sayısı birbirini dengeliyorsa

sıvı nötrdür.Bir sıvı çözeltideki asit miktarı, pH ölçüsü olarak adlandırılan

bir yöntemle tespit edilir. Bunun için pH kâğıdı ya da pH metre aleti

kullanılır. pH kâğıdı çözeltinin asitlik derecesine göre renk değiştirir.

pH ölçüsüne göre çözeltinin asitliği 0 - 14 arasında değerlendirilir.0 - 7

arası değerler asit, 7-14 arası değerler baz için kullanılır. pH değerinin 7

olması çözeltinin nötr olduğunu gösterir

KİMYASAL TEPKİMELER

Kimyasal değişmelere ya da kimyasal tepkimelere kimyasal reaksiyonlar da denir.Kimyasal tepkime sırasında değişim geçiren

maddelere reaksiyona girenler, yeni oluşan maddelere de reaksiyondan çıkanlar ya da ürünler adı verilir.

Demirin paslanması sırasında havadaki oksijenle demir birleşerek demir oksit denilen pası oluşturur.Burada demir ve oksijen girenler, demir oksit ise çıkan üründür.

Kimyasal tepkimeler sırasında meydana gelen değişiklikler, kimyasal denklemlerle gösterilir.

Kimyasal denklemlerde giren ve çıkan maddeler formüllerle gösterilir.Örneğin kömür yanarken içindeki karbon havadaki oksijenle birleşir ve karbon dioksit gazı açığa çıkar. Bu olaya ilişkin tepkime denklemi şu şekilde yazılır:

 

    C         +      O2            ----->           CO2

Kömür         Oksijen        Karbon dioksit

            Girenler                  Çıkanlar (Ürün)

Denklemden de görüldüğü gibi tepkimeye giren ve çıkan maddeler arasına ok  konur. Giren maddeler okun sol tarafında, çıkanlar ise sağ tarafında bulunur.

Kimyasal denklemler tepkime hakkında bir çok bilgiyi basit bir şekilde göstermemize yarar. Örneğin;    C + O2            CO2 tepkimesi bize 1 karbon atomuyla 2 oksijen atomunun birleşerek 1 karbon dioksit molekülü oluşturduğunu gösterir.

 

 

 

Tepkime Denklemlerinin Denkleştirilmesi

Kimyasal tepkimelere giren maddelerle çıkan maddeleri oluşturan atomların cinsleri ve sayıları aynıdır. Dolayısıyla bir tepkime denkleminin sol ve sağ tarafında aynı cins ve aynı sayıda atom bulunmalıdır.Böyle tepkime denklemlerine denkleştirilmiş

tepkime denklemi adı verilir.

Eğer bir tepkime denklemi denk değilse, formül ve sembollerin önüne uygun sayılar yazılarak tepkime denkleştirilir.

Örneğin su, oksijen ve hidrojenin birleşmesiyle oluşur. Fakat oksijen ve hidrojen tek atom hâlinde değil, O2 ve H2 molekülleri şeklinde ve gaz hâlde bulunur.Suyun tepkime denklemini            H2 + O2              H2O    şeklinde yazarsak denk bir tepkime denklemi yazmış olmayız. Çünkü giren atom sayısı ile çıkan atom sayısı aynı değildir. Girenler tarafında 2 tane O atomu, çıkanlar tarafında ise 1 tane O atomu vardır.

Denklemi denkleştirmek için H2 ve H2O’nun önüne 2 yazalım;

2 H2        +        O2                                  2 H2O

         4 adet H                                 4 adet H 

         2 adet O                                 2 adet O 

Bu durumda girenler ve çıkanlar denkleşmiş olur.Şimdi de O2’nin önüne 1/2 yazalım;

 H2          +         1/2O2                              H2O

          2 adet H                                  2 adet H 

          1 adet O                                  1 adet O 

Görüldüğü gibi yine tepkimeye giren ve çıkan atom sayıları denkleşti.

O hâlde, denk olmayan bir kimyasal tepkime denklemi, formüllerin

başlarına katsayılar yazılarak denk hâle getirilebilir.

Hüseyin Aydın

 
   
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol